En İyi Kasko Şirketi Nasıl Seçilir?
En iyi kasko şirketini seçerken nelere dikkat etmek gerekir konusunda bilgi edinmek için yazımızı okuyabilirsin.
Mücbir sebep kavramı ile ilgili detaylara değinmeden önce “Mücbir sebep ne demek?” sorusuna yanıt vermek gerekir. Buna göre sözlük anlamı olarak mücbir sebep, istem dışı olarak gelişen olay sonucu ortaya çıkan beklenmedik durumları ifade etmek amacıyla kullanılan bir kavramdır. Mücbir sebepler halleri; taraflardan kaynaklanmayan, önceden tahmin edilemeyen, dış kaynaklı olaylardır. Örneğin, iş yürüten bir firmanın iş sahasında deprem veya sel felaketi meydana gelmesi durumunda mücbir sebepten söz edilebilir. Sigorta poliçeleri dahil birçok ticari sözleşmede de mücbir sebepler kaydı vardır.
Mücbir sebeplerin oluşması, kişi ve kurumların taahhütleri yerine getirmelerini geçici bir süre için veya sonsuza kadar, kısmen ya da tamamen değiştirebilir ve ortadan kaldırabilir. Mücbir haller meydana geldiğinde hukuki olarak nedensel ortadan kalkacağı için kişi, kurum ve sonuçlar arasında bir bağ kurmak mümkün olmaz. Kişi ve kurumların herhangi kasti bir davranışı, ihmali ve kusuru olmadığı için mücbir sebeplerden doğan haklardan faydalanılabilir. Bir olayı mücbir sebep olarak kabul edebilmemiz için bazı özelliklere sahip olması gerekir.
Mücbir sebepler, ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığı durumlardır. Mücbir sebepleri doğa olayları ve insan eylemleri olmak üzere iki başlık altında inceleyebiliriz.
Fransızca kökenli “force majeure” terimi ile de ifade edilen bu mücbir haller, dünya hukuk sisteminde de kullanılan genel geçer kavramlardır. Hukukta mücbir sebep yani “zorlayıcı neden”, bir sözleşme ve taahhüde dayalı olan sorumlulukların tamamının veya bir kısmının grev, lokavt, sel baskını, terör hareketleri ve doğal afetler ile ölüm, iflas, tutukluluk, sakatlık gibi şahıs ve işletmeden kaynaklanmayan istem dışı sebeplerle yerine getirilemeyeceği veya yerine getirilmesinin aşırı oranda zorlaştığı anlamını taşır. Bütün mücbir sebeplerin ortak noktası, oluşmasına engel olunamayan ve oluştuktan sonra da durdurulmasının mümkün olmadığı durum, olgu ve olaylar olmasıdır.
Sigorta poliçelerinde mücbir sebeplerin tanımları açık bir şekilde yer alır. Mücbir sebep halinde sigorta şirketinin ödeme yapma yükümlülüğü ortadan kalkar ancak mücbir sebeplerin bazıları, sigorta poliçesine ek teminat olarak ilave edilebilir. Örneğin kasko poliçesine deprem, çığ, toprak kayması, sel ve su baskını gibi olaylar ile terör, kötü niyetli halk hareketleri, grev, lokavt ve bunları ortadan kaldırmak için yapılan uygulamalar mücbir sebep olarak kabul edilir. Eğer ek teminat olarak bu durumlar poliçeye eklenmediyse bu tarz durumlarda meydana gelen zararlar sigorta şirketi tarafından karşılanmaz. "Trafik sigortası depremi karşılar mı?" öğrenmek için içeriğimizi okuyabilirsin.
Eğer herhangi bir sözleşmede mücbir sebep kaynaklı bir aykırılık söz konusu ise borçlu borcunu ifa etmek yükümlülüğü ortadan kalkar. Türk Borçlar Kanunu’nda mücbir sebep tam ifa imkânsızlığı, kısmi ifa imkansızlığı ve aşırı ifa güçlüğü olmak üzere 3 başlık altında toplanır.
Tam ifa imkânsızlığı, Türk Borçlar Kanunu 136. maddede açıkça ifade edilmiştir. Buna göre eğer mücbir sebep nedeniyle ana borcun ifası imkânsız hale gelirse borç sona erer. Ancak bunun için öncelikle ifanın imkânsız olduğunun alacaklıya bildirilmesi ve zararın artmaması için gerekli önlemlerin alınması gerekir. Eğer bu şartlar yerine getirilmezse, borçlunun mücbir sebepten kaynaklanan zararları kendisinin karşılaması gerekecektir.
Kısmi ifa imkânsızlığı durumu, Türk Borçlar Kanunu 137. maddede düzenlenmiştir. Buna göre ana borcun ifası, mücbir sebep nedeniyle imkânsız hale gelirse, borcun imkânsız hale gelen kısmı ile ilgili sorumluluk sona erer.
Türk Borçlar Kanunu 138. maddede düzenlenen aşırı ifa güçlüğü, ifası imkânsız hale gelmemiş olup sadece yerine getirilmesinin aşırı oranda güçleştiği durumları ifade eder. Eğer ana borcun ifası, mücbir sebep nedeniyle yerine getirilemezse, dürüstlük kuralları gereğince sözleşme şartları tekrar gözden geçirilir.
Diğer Kavramlar